20 Nisan 2010 Salı

Evlilik Stresi

Hep duyduğumuz şeydir, "evlilik öncesi stres". Çok stresli olur derler düğün hazırlıkları. Pek çok kalem içeren büyük bir organizasyon olduğu doğru fakat sonuçta sevdiklerimiz, eş, dost ve arkadaşlara eğlence düzenlemek neden bu denli stresli olsun ki?

Öncelikle kimse size al evladım 10-20 milyar (her ne ise), oh paşa gönlün nerede kaç kişilik bir düğün yapmak istiyorsan yap demiyor elbette. O gelin dergilerinde, eğer hiç imrenek baktıysanız görmüşsünüzdür, örnek verilen düğünlerde gelin ve damadın yaşı genellikle büyük oluyor, ya da en azından damat epey kuvvetli bir aileden geliyor. Tabii ailenin kuvvetiyle ilgili de olmayabilir her zaman, ne kadar para saçmak istediğinize bakar. Sonuçta bu topluca yenen bir yemek ve üzerine atılan göbeği içerir, ve bütçenize göre misafirlerinize altın kaplanmış pasta da ikram edebilirsiniz (dalga geçmiyorum, 1000$ mış http://www.delafee.com.tr/newsdetails.aspx?news=15), normal krema kaplı pasta da ikram edebilirsiniz. Gönül değil cep genişliğine bakar. Hatta daha doğrusu para kazanabilme kolaylığına. Burada gözden kaçırılmaması gereken nokta şudur: Meyveli pasta da servis edilse, (altın kaplama pasta diyemeyeceğim çünkü herhalde o büyük bir etki yaratır ve uzun süre olumlu/olumsuz yorumlara maruz kalırdı), karışık meyve tabağı da, o özel gününüzün detaylarını sadece siz ve muhtemelen aileniz hatırlayacak. Siz de evliliğiniz kötü giderse hatırlamamayı bile seçebilirsiniz!

Stres mevzuuna geri dönersek, bunun tamamen çevresel faktörlerden kaynaklandığını düşünmekteyim. Elbette kişinin hassaslık katsayısına göre değişik yıkım seviyelerine ulaşabilir düğün organizasyonu. Yine de ne kadar vurdum duymaz, rahat biri de olsanız, birden fazla akraba veya fikir beyan eden yetişkin içeren, hem de finansmanı size ait olmayan, bir yemek düzenlemek gerginlik yaratır. Herkesin istediği, kafasındaki farklıdır ve kimse size, filmlerde olduğu gibi, "sky is the limit", sen ne dilersen dile demiyor. Tabii ki  niyet iyi, ama sırf iyi niyetle hayaller gerçekleşmiyor.

100 yıllardır adı evlilik stresi olarak geçen efsaneyi çözmüş bulunuyorum. Bunun damat adayıyla, ev kurmayla, yeni bir hayata başlamayla ilgisi alakası yok. Tamamen birden fazla akrabanın 3-4 saatlik nikah töreninde yemeği orada/burada yemek için ettiği fikir beyanlarının doz aşımına uğraması ve kafanızı arı kovanına sokmuş gibi bir uğultu bulutuyla yaşamanıza neden olmasıyla ilgili. Ne olursa olsun strese girmek çok gereksiz. Olan size oluyor, türlü döküntüler, ter basmaları geçiriyorsunuz. Ve geçirdiğinizle de kalıyorsunuz. Değişen bir şey olmuyor. Akrabalar, "olur evladım, düğün stresi işte" deyip vır vır etmeye devam ediyorlar. Siz siz olun, elinizden şampanya-çileğinizi eksik etmeyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu blogu kimler izliyo